Bu yaşımda tekrar Sait Faik okuduktan sonra onun adına neden hikaye armağanı verildiğini anladım. Ne muazzam bir yetenek! Tam hayal ettiğim tarzda bir yazar; karizmatik, sıkılgan, kültürlü, duygusal ve yalnız..1906-1954 arası yaşamış, Avrupa’da okumuş, İstanbul aşığı fakat ne yazık ki 48 yaşında siroz hastalığından vefat etmiş. Ayrıca Çehov tarzı durum öyküsü denince Türk Edebiyatı’nda ilk akla gelen isimdir. (Durum öyküsü: hikayede genellikle bariz bir olay örgüsü yoktur, hisleri, izlenimleri anlatır ve bol diyalog vardır.)
🕊️‘52 yılında yayımlanan ‘Son Kuşlar’ adlı kitabı 19 hikayeden oluşuyor. Kitapta doğup büyüdüğü yerleri bizimle paylaşıyor, Burgazada’yı, doğayı ve denizi dolu dolu anlatıyor, sohbeti de çok :)
🌊“Dünya değişiyor dostlarım, günün birinde gökyüzünde, güz mevsiminde artık esmer lekeler göremeyeceksiniz. Günün birinde yol kenarlarında, toprak anamızın koyu yeşil saçlarını da göremeyeceksiniz. Bizim için değil ama çocuklar, sizin için kötü olacak. Biz kuşları ve yeşillikleri çok gördük. Sizin için kötü olacak. Benden hikâyesi…”(S. 7)
🐍‘54 yılında yayımlanan ‘Alemdağ’da Var Bir Yılan’ yazarın son kitabıdır, 17 hikayeden oluşur. Okumaya başlar başlamaz bana Oğuz Atay’ın Tutunamayanlar romanını hatırlattı; ikisinde de gerçek ile hayal birbirine karışmış, derin analizler, çaresi olmayan bir iç yalnızlığı ve birinin Panco’su, diğerinin Olric’i..
🌊“Yalnızlık dünyayı doldurmuş. Sevmek, bir insanı sevmekle başlar her şey. Burda her şey bir insanı sevmekle bitiyor.” (S.25)
🌊“- Okumuş yazmış adam öğüt vermez de, dedi.
- Ya ne yapar? dedim.
- Adamı anlar, dedi, ne yapacak.” (S.92)
✨✨✨✨Özetle, eğer edebiyat severim, farklı türlerini de denemek ve kendimi biraz zorlamak isterim diyen tipte bir okuyucuysanız muhakkak okumanız gereken bir yazar. “Yazmasaydım deli olacaktım” demiş, kaleminden belli oluyor zaten, bence iyi ki de yazmış. Keyifli okumalar.
Comentários